Welcome, visitor! [ Register | LoginRSS Feed





Kör sikişi buna denir işte

| Anal Hİkayeler, Birebir Hİkayeler | 29 Ağustos 2015

Ben Sevda, azgınlığı sonuna kadar yaşayıp boşalmaya hazır mısın?
Telefon Numaram: 0044 560 18 39

 

130

Ben Hakan ailemle İstanbul’da yaşıyorum. ben görme Engelliyim, gözlerim görmesede yılmadan cesaretimi kaybetmeden usanmadan her işimi kendim rahat yapabiliyorum. dışarıya çıkıp gezmek istesem veya dışarda bir işim varsa o işi halletmek için elime Beyaz bastonumu alıp korkmadan çekinmeden yürüyordum. biz İstanbul’da kirada kalıyorduk. Babam bir gün bizlere Daire almak istediğini, elinde yeterince kadar para olduğunu, kiracı olmaktan bıktığını ve kurtulmak istediğini söyledi bizlere. aradan fazla bir zaman geçmeden bir ay sonra 5 katlı bir Apartman’ın 4. katında boş bir Daire bulduğunu fiyatı uygun bularak Daire sahibiyle anlaşarak satın aldığını söyledi bizlere. Babam Daire’nin satış işlerini bitirip ve Daire’de ufak tefek tatilat işlerini yaptırarak Ailem de temizlik işini bitirerek, Babam bir nakliyeciyle anlaşıp şirket elemanları evimize gelerek eşyalarımızı alıp arabaya yükleyip satın aldığımız eve getirip taşıdılar. bizim üst katımızda Güler adında, 30 yaşında ve 10 yıldır evli. Kocası yurtdışına mal götüren bir TIR şoförü, ayda bir, iki ayda bir üç-beş gün kalıyor, işlerini bu arada halledip tekrar Avrupaya, Rusyaya gidiyordu. Bir adamları var, oğlu sekiz yaşında okula gidiyor. Ekonomik durumları iyi sayılır, ama anladığım kadar Güler Hanım mutsuzdu. Evliliği koca yolları gözlemekle geçiyor hep…
ben Üniversitenin görme engelliler için açtığı özel bir bölümde okuyorum, ve sabahları şehir içi otobüsle Üniversiteye gidiyordum. Güler Hanım da oğlunu bir sokak ilerdeki okuluna götürüp getiriyordu. Her sabah aynı saatlerde çıktığımızdan sürekli karşılaşıyor, birlikte konuşa konuşa gidiyorduk. Yolda Güler Hanım bana yoldaki kaldırımları, engelleri aşmam için yardımcı olurken, ben de dirseğini tutuyor, birlikte en az on dakika bu şekilde yürüyorduk. Güler Hanım oğlunu okula bırakıp okulun önündeki otobüs durağında benimle beraber sohbet ediyor, bineceğim otobüs geldiğinde beni uyarıp binmemi sağlıyordu. Her gün bu şekilde gide gele iyice samimi olmuştuk. ben çok konuşkandım, çok ta şakacıydım. Hiç körlüğüme üzülmezdim. Artık öyle olmuştu ki, Güler Hanım evden çıkarken beni görmese kapımızı çalıyor, annem babamla selamlaşıp benim çıkmamı bekliyordu. Yaklaşık 3 4 ay böyle sürüp gitti, Güler Hanım çok samimi olmuştu benimle. Kocası da ailemi sevmişti. Bir kaç kez onlarda ve bizde birlikte yemek yedik, sohbet ettik. Cana yakın insanlardı. bizim memlekette arazilerimiz var. Annem, Babam Yılın yarısını ekim, dikim, hasat vesaire işler için memlekette geçiriyorlardı. ben de evde yalnız kalıyordum. kendim başıma evi çekip çeviriyor, okuluma gidiyordum. Bir bahar günüydü. Güler Hanım’ın Kocası yine Rusyaya gitmişti. İki haftadır yapayalnızdı. benim annem babam da memleketteydi. Güler Hanım Markete gidip akşam yemeği için bir şeyler almak için aşağı inerken, ben de çarşıdaki restoranlardan birinde pide falan yemek için evden çıkıyordum. Merhabalaştık,
Güler Hanım: “Nereye gidiyorsun Hakan?” diye sordu.
ben de: “Bizimkiler memlekete gittiler, ben de çarşıdaki restoranlardan birinde pide falan yiyeceğim abla.” dedim.
Güler Hanım: “Evde çok güzel yemek var. Pide yiyeceğine gel üskata Eve çıkıp içeri gir. Ben marketten bir şeyler alıp geleyim, bizde yemek yeriz. Hem adam evde yalnız kalmamış daha iyi olur” dedi.
ben de– “Tamam abla!” dedim.
Güler Hanım benim kolundan tutup birlikte üst kata çıkıp evin içerisine aldı. Yolu biliyordum ama, Güler Hanım yine salona kadar götürdü beni. Oğlu benim geldiğimi görünce sevindi. Güler Hanım Evden çıktı, markete gidip alacaklarımı aldı, sonra eve geldi. İçecek bir şeyler, kola, bira, meyve suyu falan da aldı bol, bol. Güler Hanım Eve Geldiğinde ben oturmuş oğluyla oynuyorduk, oğlu heyecanla bana bir şeyler anlatıyordu. biz konuşurken Güler Hanım da yemek hazırladı. Yemekti, hoş beşti derken vakit ilerlemiş, saat 9 gibi olmuştu. Ertesi gün okul olduğundan Güler Hanım oğlunu yatırdı. oğlunu yatırdıktan sonra yanıma Geldiğinde ben de kalkmaya davrandım.
ben– “Oo.. Vaktin nasıl geçtiğini anlamamışım. Ben de kalkayım abla.” dedim.
Güler Hanım Kolumdan tutup engel oldu.
Güler Hanım– “Otur Hakan, nasıl olsa sen de yalnızsın, ben de… Evde tek başıma canım sıkılıyor. Ben sana soğuk bira getireyim, sohbete devam ederiz. Sen de eve gidip ne yapacaksın? Beraber oturalım işte…” dedi.
Artık yalnız kalmıştık… Sohbete devam ediyorduk. Soğuk birer bira çerez getirdi, ikimiz de bira içiyor, konuşuyorduk. Sohbet uzadı, ikinci, üçüncü biralar da içildi. Kendimi bir garip hissediyordum, içim kıpır kıpırdı. yanlız geçirdiğim geceleri Yatağımda tek başıma Penisimi okşamalarla, tatmin olmaya çalışmayla geçen ve uzun, yalnız geceler… Oysa bu gece olgun bir Kadınla başbaşa oturuyor, onunla sohbet ediyordum. Bir yandan sohbet ederken bir yandan da benim pantolonumun önüm kabarmıştı hiç çekinmeden, utanmadan… Aldığım alkolün de etkisiyle öyle rahattım ki hareketlerimle… benim okuldan, arkadaşlarımdan, ev yaşamından bahsederken anlattıklarımı dinlerken Arada bir “yaa, öyle mi?” falan diyerek sohbete katılır gibi yapıyordu. Evet, kendimi kaybetmiş gibiydim. Oturduğum koltukta yayılmıştım. Çıldırmış gibiydim. Seks yapmadan geçen yalnız geceler beni bu hale getirmişti işte… evli, olgun bir Kadın yabancıyla başbaşa, yalnız ikimiz otururken hafif sarhoş olmuştu. Bir ara ben oturduğum yerden kıvranmaya, bacaklarımı kasmaya başladığımı fark etti. Sıkışmış gibi davrandığımı görmüştü.
Güler Hanım: “Ne oldu Hakan? Rahatsız mısın?” diye sordu.
ben: “Yok abla… Şeyy… Benim eve gitmem gerek…” dedim.
sıkılarak…
Güler Hanım: “Tuvalete gitmen gerek galiba… Sıkılma, hareketlerinden belli oluyor.” diye
rahatlatmaya çalıştı beni…
ben de: “Şey, evet abla… Bu biralar… Pek alışkın değilim aslında bu kadar içmeye… Çok sıkıştım da… Sanırım eve bile yetişemeyeceğim.” dedim.
Güler Hanım: “Gel canım, ben seni lavavoya götüreyim. Sıkılmana gerek yok ki… Bunca zamandır beraberiz, yabancı değiliz artık…” dedi.
Ayağa kalktım, elimden tutup yönlendirdi beni. Daracık holde yanyana yürürken kolumdan tutup kendine yaklaştırdı. Göğsünün biri benim koluma temas ediyor, ucu gömleğime sürtünüyordu. görme Engellilerin normal görenlerden daha fazla hisleri kuvetlidir. onun için benim de gözlerim görmediğimden hislerim kuvetlidir. anladığım kadar gözlerim görmediğini bildiğinden Alkolün verdiği cesaretle kendisini ateş basmış olmalıki Üzerindeki askılı tişörtün askılarını indirip sütyenini çıkarmıştı. demek ki Askılarını indirdiği tişörtü aşağıya inmiş, memeleri fora vererek meydandaydı. ama nereden bilecek ki gözlerim görmüyor ama hislerim kuvetlidir. bilse hissettiğimi Memelerini meydanda açıp bırakmazdı. onun için düzeltmeye gerek görmemişti. Tabi, kısa bir andı bu… Banyonun kapısından içeri girmemi sağladı, klozetin önüne götürüp bıraktı. Yanımda durup bekliyordu. ben Duraksadım, gülümseyerek.
ben– “Abla, ben gerisini hallederim, sen lavabonun yerini göster, yeter bana…” dedim.
Güler Hanım– “Ah, pardon canım…” dedi. “Öyle ya, koca adamsın sen…” diyerek
elimi tuttu, yandaki lavabonun üzerine koyup havluların yerini söyledi. Çıkması gerekiyordu, Kapının yanına giderek çıkar gibi yapıp içeriden gürültüyle Kapıyı kapattı. Kapının yanında nefes almamak ve onun aldığı nefesi duymamam için hafifden sessizce nefesini tutma gayretini gösteriyor öyle kenarda duruyordu şimdi. ama ben biliyordum gitmediğini Banyonun duvarının kenarında durduğunu. çünkü nefes almamak için nefesini ne kadar tutsada hafifden de nefes alsa da aldığı nefesi çok az şekilde duyuyordum. ayrıca Parfüm sürmüştü. gitmiş olsaydı Banyonun içinde Parfüm kokusu azalırdı ve koku olmazdı. Kocasının devamlı yurt dışına işinden dolayı gitmesi. Güler Hanım geceleri yatağında yanlız başına devamlı Yaraksız geçirmesi alkolün verdiği cesaretle sekse susanmış ve azmış olmalıdır ki, benimkini görmeyi istediğini arzuladığını tahmin ediyorum. ya da gerçekden Güler Hanım beni acıyarak benim Lavabo ihtiyacımı göremeyeceğimi yardım etmek istediğini. aramak istediğim bir şeyi veya bir şeyi becerip edemediğim zaman, o zaman devreye girip Banyoda duvarın kenardda olduğunu bana söyleyecekdir belkide. ben Güler Hanım’a hiç bir şey demeyip, yanıana da gidip onu tutup burda niye duruyorsun diye, morali bozulmasın diye bozmak istemedim onu. biraz utansamda alkolün verdiği cesaretle Güler Hanım’ın ne istediğini, ne düşündüğünü öğrenmem için beklemeyi tercih ettim ben. bekleme moduna beklemeye başladım. ama iyi, ama kötü bir sonuç olacak bakalım ne olcak diye Telaşla klozetin kapağını kaldırdım, etrafını ellerimle yoklayıp yerini ezberledikten sonra ayağa doğrulup arkamı klozete çevirerek ellerimi Kemerime götürerek elimle Kemerimi açtım. sonra elimle fermarımı aşağıya doğru indirdim. daha sonra Pantolonumun Düğmesine ellerimi götürerek Düğmeyi çözdüm. Düğmeyi çözdükden sonra Pantolonumun belinden ellerimle tutup aşağıya doğru dizlerime indirdim. aynı şekilde Külodumun belinden ellerimle tutup aşağıya dizlerime indirdim. elime Penisimi aldım. Penisim sertleşmiş, dimdik ayakda şaha kalkar gibi Parmaklarımın arasında kocaman, uzun bir canavar duruyordu. Sertleşmiş, damarları meydana çıkmış, mantar gibi iri bir Penisim vardı. 20 santim belki daha fazlaydı uzunluğu, kalınlığı da bayağa vardı… Güler Hanım sanki İnlememek için kendisini zor tutuyordu. derinden, hafif, ince, boğuk nefes aldığını sesini duyuyordum. elini ağzına kapatmış Kalbinin atışları hızlanmış olmalı ki boğuk kapalı bir şeyin içinden sesi geliyordu bana. Atletimi, Gömleğimi ellerimle tutarak yukarı çekerek Klozetin üstüne oturdum. Sikim o kadar sertleşmişti ki, göbeğime doğru dikilmişti işeyebilmek için üstünden aşağıya doğru elimle bastırıp klozete nişanladım, şırıl, şırıl işemeye başladım. Sanki dakikalar sürdü işemem… Nihayet bittiğinde işemem o kocaman sertleşmiş sikimi Külodumun içine sokmadan ayağa kalkarak yandaki lavaboya döndüm. Musluğu açıp ellerimi yıkamaya başladım. Sıvı sabunla yıkadığım ellerimi hala meydanda dışarıya, havaya fırlamış, dimdik duran sikime elimi götürdüm sonra… Kaygan, ıslak parmaklarımla şöyle bir sıvazladım. Sonra avuçlarımın içinde sıkıp başından köküne kadar kaydırmaya başladım. zevkden dudaklarımı ıısırıyordum.
ben: “Oohhh…” diye bir inilti kopardım… “Oohhh… Güler, bu Yarağım Amına girsin, Şeftalini öpeyim kız, kaymaklı pastanı yalıyayım, klitorini şeker gibi emeyim, Güler beni kucağına al da Meme uçların erik tikeni gibi Portakallarından ver ağzıma, bıldır, bıldır Kalçalarına sarılayım aşkım, o körpecik Karbuzuna salayım Sikimi Güleeeer, …” diye inledim.
sikimi sabunlu parmaklarımla sıvazlıyor, kendimi tatmin ediyordum. Öyle garip, manyakça bir durumdu ki bu. bir başkasının evinde, banyosunda, oğlu odasında uyurken, yabancı bir Kadının yanında kendimi tatmin etmemi izliyordu gizlice… Hem de onun ismini sayıklayarak… onu düşünerek… Bir an üstüne atlayıp Amını yalayıp, yutmak, o kocaman sikimi tutarak, suları akan amına sokmak istedim. Sonra durup kendime hakim oldum. Böyle yaparak ürkütebilirdim Bebeğimi… Ters tepebilirdi… onun ismini fısıldayarak sikimi okşuyordum ama… Ya ben üstüne gidince tepkisi değişik olursa? ona “abla” diye hitap etmem geldi aklıma… İş gerçeğe binince beni tersleyip refüze eder miydi acaba? Dayanamazdım buna… Tuttum kendimi. Sikimi Parmaklarımın arasında biraz daha sivazlayıp zevke gelerek Lavabonun içine boşaldım. boşaldıkdan sonra sikimi soğuk suyla yıkayıp kuruladım. daha sonra Külodumun belinden ellerimle tutarak Sikimide zorla Külodumun içine sokup yukarı doğru çektim. Pantolonumunda belinden ellerimle tutarak yukarıya doğru çektim. Pantolonumun Düğmesini iliklemek için elimi Düğmeye getirerek ilikledim Düğmemi. sonra Kemerimi ellerimle tutarak bağladım. daha sonra da Fermarımı çektim. Ellerimi yıkayıp ıslak ellerimle yüzümü sıvazladım. ben kalkmış Sikimin inmesini bekliyordum. sonra Duvarı yoklayarak kapıya yöneldiğimde ters tarafa çekildi. Kapıyı açıp çıktım. holü yoklaya, yoklaya salona ilerledim. Güler Hanım da arkamdan çıkıp sessizce ilerledi, sanki odadaymış gibi.
Güler Hanım– “Aa, geldin mi Hakan?” diye karşıladı beni. “Problem yok diğil mi? Sanki sesini duydum gibi, bana mı seslendin?” diye sordu.
ben de: “Yok abla…” derken biraz utandım.
geldi yanıma Sohbetimize kaldığım yerden devam etmeye başladım. Güler Hanım Elime soğuk bira tutuşturup koltukta yanıma oturdu pantolonumnun önümdeki kabarıklığı inmemişti. o yüzden Güler Hanım’ın Üstüne atlamamak için kendimi zor tutuyordum. Arkadaşlarımdan, kızlardan, okulda yaşadıklarımdan bahsediyordum. Güler Hanım Sözümü kesti:
Güler Hanım: “Kız arkadaşın var mı Hakan? ” diye sordu. “Flört gibi yani…”
ben de: “Hayır, yok abla.” dedim.
Güler Hanım: “Kız arkadaşın hiç olmadı mı?” dedi.
ben de: “Hayır, maalesef olmadı abla.” dedim. “Onlar sağlıklı erkeklerle ilgilenir, benimle sadece arkadaş olurlar… Beni kimse istemez ki bu halimle.”
Güler Hanım elimi tuttu.
Güler Hanım: “Sakın kendini üzme Hakan. Sen yakışıklı, delikanlısın. Seni istemeyen kız neler kaçırdığının farkında değil.” diye teselli etmeye çalıştı. “Belki sana birisini buluruz.” dedi.
ben bu sözüne çok sevindim. Güler Hanım biraların verdiği çakır keyiflik, tuvalette gördüğü manzaranın etkisiyle daha serbest konuşabiliyordu.
Güler Hanım: “Hakan sen hiç cinsel ilişkiye girdin mi?” deyiverdi.
ben Güler Hanım’dan utandım bu sözünden. diyemezdim evet girdim cinsel ilişkiye. mejbur yalan söylemek zorundaydım.
ben de: “Hayır hiç girmedim abla. Daha milli olamadım! Bu vaziyetteyken de pek olacak gibi değilim galiba…” masusdan dedim,
başımı da önüme eğdim, utanmıştım.
Güler Hanım: “Anladım…” dedi. “Peki, kızı bulsak, onun nasıl biri olduğunu nasıl anlayacaksın Hakan? Senin istediğin ölçülerde biri mi? Ya vücudu senin istediğin gibi değilse?” dedi.
ben de: “Ailem belki yardımcı olur abla. Hem bunlar benim gözlerim…” diyerek ellerimi gösterdim. “Ellerimle yoklayarak görebiliyorum. Sesinden karakterini anlamaya çalışıyorum” dedim.
gitgide… Çatallanmış, boğuk bir sesle bana.
Güler Hanım: “Peki, ben nasıl biriyim Hakan? Ne düşünüyorsun benim için?” dedi.
ben de: “Şeyy.. Sen genç, güzel birisin Güler abla…” dedim.
Güler Hanım: “Genç tamam da, güzel olduğumu nerden biliyorsun? Yoklamadın ki?” dedi.
Güler Hanım Elimi tutup yüzüne götürdü. Parmaklarım alnında, burnunda, dudaklarında, yanaklarında, çenesinde dolaşıyordum. Dudakları kalın, dolgun yanakları ise tombuldu. onu Dudaklarından Yanaklarından öpmemek için kendimi zor tutuyordum. hafifçe, okşayarak… Dudaklarına değdirdiğim parmağımı öptü hafifçe. Ateşe değmiş gibi çektim parmaklarımı, saçlarını okşadım.
Güler Hanım: “Peki, kızın vücudunun nasıl olduğunu nerden bileceksin Hakan?” dedi. fısıltıyla… “Böyle parmaklarınla mı?” dedi.
ben utanmıştım. Güler Hanım Saçlarındaki elimi tutup hafifçe aşağı indirdi. davet edercesine. Boynundan aşağıya indirdi. parmaklarım Tüy gibi omuzlarında dolaştı. Tekrar ellerimi tutup göğüslerine doğru götürdü. Askılı tişörtüm belindeydi. Memeleri meydanda, dimdik olmuşlar, uçları arzuyla, şehvetle kabarmışlardı. Ellerim çıplak memelerine ilk temasımda çekmek istedim. tuttu, bırakmadı. Memeleri simsicak pasta gibiydi. onları öpmek, koklamak istiyordum ama utanıyordum ondan.
ben: “Abla?” dedim. yutkunarak, Fısıltıyla.
Güler Hanım: “Devam et Hakan… Görmeye devam et…” dedi. “Anlat bana… Nasıl, güzel miyim? Memelerim güzel mi? Hadi anlat…” Göğsü inip kalkıyordu heyecandan nefes nefeseydi.
ben de: “Ooohhh, Çok güzelsin abla. Tenin pürüzsüz… Saçların ipek gibi. Dudakların etli. Yanakların tombul, Boynun uzun, kuğu gibi. Göğüslerin Çok, Çok güzel. Sert, Uçları kabarmış, Etrafında yuvarlak pütürler var.” dedim.
ben Konuşurken dudaklarım, göğsünde, uçlarında dolaşan parmaklarım titriyordu.
Güler Hanım: “Sonra? Hadi devam et… Aşağıya in. Oraları da anlat.” dedi.
ben de: “Karnın dümdüz, kaslı, Göbek yok, fazla kilon yok, balık etisin…” dedim.
Elimi tuttu, dizine koydu. Anladım ne demek istediğini bu sefer Parmaklarımla Bacaklarını yavaş, yavaş okşamaya, yukarılara çıkmaya, eteğinin altına girmeye başladım.
ben: “Bacakların da güzel, taş ve sütün gibi, sert, kaslı, Tüysüz, Kendine bakıyorsun, bakımlı birisin” dedim.
Güler Hanım: “Ohhh, Evet canım… Yeni ağdaladım bacaklarımı… Bir kaç gün sonra kocam gelecek, ona hazırlamıştım. Hadisene… durma Devam et” dedi.
Ellerim, parmaklarım yavaş, yavaş kasıklarına gelmiş, külodunun üstünden okşamaya başlamıştım.
ben: “Abla. Bu” dedim.
Güler Hanım: “Oohhh. Am canım. Kadın amı. Benim amım. Ellediğin o Am işte, Hiç ellemedin değil mi? İlk defa mı?” dedi.
Titriyordum parmaklarım.
Güler Hanım: “Dur, külodumu çıkarayım, öyle dokun” dedi.
Belini kaldırıp külodunu Elleriyle tutup aşağa doğru çekip bacaklarından çıkardı. eteğini çıkarmadan. Şimdi parmaklarımın önünde hiç bir engel kalmamıştı. yavaş, yavaş Okşuyorum, sıkıyorum, parmaklarımın ucuyla her tarafında dolaşıyordum. Bacaklarını aralamış, kendini iyice arkaya vermişti. Amcığını okşayan parmaklarım verdiği hazzın esiri olmuştu.öyle duruyordu.
Güler Hanım: “Oohhh, nasıl güzel mi? beyendin mi? canım, hoşuna gitti mi? Devam et Hakan. Çok güzel. Devam et” dedi.
ben mahsustan
ben: “evet Abla beyenmez miyim? böyle Şeftaliye kim hayır der ki? hıı, Islanmış bu abla. Ateş gibi, Islak” dedim.
Güler Hanım: “Evet canım, Zevk alıyorum onun için Amımın İçimden sular geliyor, sen okşadıkça, Zevk suları onlar. Zevk veriyorsun bana canım. Erkeğim, Oohhhh…” dedi.
Çok fena olmuştum.
ben: “Abla, Ben, Benim şeyim çok sertleşti. Rahatsız ediyor… Çıkarabilir miyim?” dedim.
Güler Hanım Doğruldu. benim elimi tutup çekti. kırgın, kırgın gülümseyerek. Dudağımdan öptü beni.
Güler Hanım: “Burda olmaz Hakan. Adam var. Ben dayanamam, sevişirken ses çıkarırm, gürültü yaparım, uyanır. Senin eve gidelim canım. Daha rahat ederiz. Seni milli yapmak istiyorum bu gece. Hadi, gel” dedi.
Güler Hanım beni Kaldırıp elimden tuttu, üstünü başını düzelti. oğlunun odasına baktı, uyuyordu. Elimden tuttu, acele adımlarla çıkıp alt kata, benim evime indik. Heyecandan titreyen elimden anahtarları alıp kapıyı açtı. İçeriye girip kapıyı kapatır kapatmaz duvara yasladı beni. Dudaklarıma yumuldu. o Dudaklarımı yalarken ben de karşılık veriyordum. emiyordum. Dilini ağzımın içine sokup dilimi okşadı. Uzun, uzun öpüştük. Kendimi geri çektim İkimiz de nefes, nefeseydik. Üstündekileri yırtarcasına çıkardı, çırılçıplak kalmıştı. Tekrar bana yaklaşıp çıplak vücudunu yasladı bedenime. Öpüşürken ellerimi tutup kalçalarına götürdü. Ne istediğini anladım, ellerim kalçalarında dolaşıyor, Kalçalarını Ellerimle sıkıyor, tokatlar atıyor, sırtını okşuyordum. Taş gibi olan sikim pantolonumun içinden göbeğine baskı yapıyordum. Dudaklarımı bırakmadan elini araya soktu, telaşla kemerimi açıp sonra Pantolomun Üğmesini Eliyle tutup çözdü, daha sonra da Fermarımı eliyle tutup aşağıya doğru çekip indirdi, elleriyle pantolonumu külodumla birlikte tutup aşağıya indiriverdi. Ayakkabılarım, çoraplarım ayağımda duruyordu hala, pantolonum da ayaklarımdaydı. Uzun sikim füze gibi meydana çıkmış, havaya dikilmişti. Eğilip tapınır gibi diz çöktü önümde… Parmaklarının arasına alıp Okşadı. Ucundaki delikte bir damla zevk suyu vardı. Dilini uzatıp aldı o damlayı. Dudaklarıyla minik bir öpücük kondurdu başına. sonra Diliyle Taşaklarımı yalamaya devam etti.
ben: “Ohhh, Güler abla” diye inledim.
ben Dudaklarının temasıyla kasılıvermiştim.
Güler Hanım: “Canım, Bırak bana kendini. Ablana bırak sen. Ben her şeyi hallederim” dedi.
Sikimi koca başını ağzına sokmaya çalıştı. Aldı da ağzına Emiyor, lolipop gibi ağzının içinde dolaştırıyor, dilinle okşuyordu. bazen ıslanmış canavarımı Ağzından çıkarıyor. sonra tekrar ağzına sokuyor, boğazına girdiği kadar, dibine kadar almaya çalışıyordu. Elleri de boş durmuyor, torbalarımı okşayıp sıkıyor, bacaklarımın içlerini, kasıklarımdaki tüyleri okşuyor, parmağını kabalarımda, arka deliğimde dolaştırıyordu. Dizlerim titremeye başlamıştı.
ben: “Abla, Abla Ben” dedim.
Sikimi ağzından çıkardı. benim ağzım nefessiz kalmış kuş gibi açılmıştı. Ellerim saçlarının arasında kasılmıştı. Boşalmak üzereydim.
Güler Hanım: “Bırak kendini canım. Boşalt içindekini, Ben seni emerim şimdi, Yutarım senin Spermleri” dedi.
Ağzına aldı yine, Vakumlamaya, emmeye başladı. İlk Sperm damlalarım gelmeye başlamıştı Ağzına, dolmaya başlamıştı. Ellerim istemsizce saçlarını kökünden kavrayarak kendime çekiyor, sikimi boğazına kadar gömmeye çalışıyordum. Spermlerimi direk boğazından yutmaya başladı. Kasılıyorum, bacaklarım titriyor, inliyordum. ben boşaldım, o yuttu. Bitene kadar ağzından çıkarmadım sikimi. Neden sonra sakinleştim. Püskürmem bitti. sonra Ayağa kalkarak Dudaklarıma yumuldu. bende karşılık vererek Dudaklarından öpmeye, yalamaya başladım. Dudaklarından sonra Yanaklarına geçerek öpmeye, koklamaya Fırçalar gibi Dilimle yalayarak devam ettim. sonra Kulak Memelerine geçtim. Kulak Memelerini Ağzımın içine alarak emmeye, öpmeye başladım. bazende Boğazının altına geçerek yalamaya, öpmeye devam ediyordum. Güler Hanım Elerini Gömleğimin Düğmelerine götürerek teker teker çözmeye başladı. Düğmeleri çözdükden sonra Gömleğimin yakasından Elleriyle tutup arkamdan geriye doğru çekip Kollarımdan çıkardı. sonra da Elleriyle atletimin belinden tutarak yukarıya doğru çekerek Kollarımdan çıkardı. bir yandan da Ayaklarımdaki ayakkabılarıı önce sağ sonra Ayakkabılarımı çıkardım. sonra Pantolonumun belinden tutarak önce sağ Bacağımdan, sonra da sol Bacağımdan çıkararak yere attım Pantolonumu. daha sonra da Külodumun belinden tutarak aşağıya doğru çekerek önce sağ, sonra sol Bacaklarımdan çıkararak onu da yere attım. İkimiz de çırılçıplaktık. Güler Hanım gülerek ben boşaldıktan sonra yarı sert duran sikimi tuttu.
Güler Hanım: “Hadi canım, beni yatağımıza götür…” dedi. “Gerdek yatağımızda senin erkekliğini bozayım” dedi
ben de: “Karşıda, holün en sonundaki oda abla” dedim.
Sikimi kavrayıp tuttu, beni peşine çeke, çeke aceleyle yatak odasına gidip geniş yatağa attı kendini… ben de ezbere bildiğim yatağın kenarına oturdum. Bacaklarını yana açarak Elimi tutup alev gibi yanan, zevk suları akıp duran amcığına götürdü. Üstünde süs olsun diye bıraktığı minik tüy şeridini okşadım. Parmaklarımı dudakların arasından sokup içini okşadım. Kıvrandı…
Güler Hanım: “Ooohhhh, Çok güzel, Hadi aşkım, Ben senin sikini yaladım, emdim. Şimdi de sen beni yala bakayım. Gel, Yaklaş bana. Bacaklarımın arasına gel” dedi.
ben de Eğilip başımı kasıklarına yaklaştırdım. Saçımdan tutup yönlendirdi beni. Bacaklarının arasına uzanıp yalamaya başladım. Amı marhoş hoş kokuyordu. Islak dilimin amcığına temasıyla ürpererek kasıldı. Amının Kkitorisinin etrafını yalarken Amı sertleşerek Amının deliği genişlemişti. Amının deliğinden içine Dilimi sokup çıkarıyordum. Amı simsicakdı, Fırın gibi yanıyordu içi. Zevk suları akıyordu Amından. Zevk sıvılarını Ağzıma alarak yutuyordum.
Güler Hanım: “Ooohhh, Yala canım, Yala aşkım, Dondurma yalar gibi yala beni. Dilini dolaştır, Ohhh… ahhhh, Evet Orasını yala, O sert şeyi, klitorimi yala, İçine sok dilini, Aaahhhh, Özlemişim bunu, Öyle özlemişim ki, Devam et bırakma hayatım, Dilinle sik beni, Oohhhh, Mımmmm, devam et, devam et çıldırıyorum, oooofffffff, of, of” diyordu.
Saçlarımı tutup amcığına gömüyordu başımı. Kendini kaybediyor, zevk denizinde yüzüyordu sanki. Başımı tutup çekti, beni yuvarlayıp sırt üstü yatırdı. Dizlerini başımın iki yanına koyup amını ağzıma verirken Güler Hanım da sikime uzandı. 69 pozisyonunda, ben yatarken o üstte birbirimizi yalayıp, emmeye başladık. Yine kocaman olmuştu sikim. ben amını yalarken, Güler Hanım da benim verdiğim zevkle daha hızlı yalıyor, köküne kadar ağzına sokup çıkarıyordu. Dakikalarca yaladı, yaladı, yaladı. Doyamıyordu yalamaya. Ağzının içi ateş gibi yanıyordu. Diliyle Sikimin etrafını pansuman yapar gibi yalıyordu etrafını. yine kasılmayaben başlayınca, kesti yalamayı. üstümde yüzünü bana doğru vererek doğrulup döndü. Sikimi yalamaktan ıslanmış ağzıyla onun dudaklarıyla, onun zevk sularıyla ıslanmış dudaklarıma yumuldu. Öptü, öptü, öptü… Kollarımla sımsıkı sarılıyordum, pazularımın arasında göğsü sıkışıyor, nefessiz kalıyordu. nefes alışından anlıyordu öyle olduğunu. Sonra dudaklarını dudaklarımdan çekip sordu.
Güler Hanım: “Hazır mısın aşkım? Beni sikmeye hazır mısın? Seni milli yapalım mı artık? Bu koca sikini sokar mısın bana? nedersin hhaa?” dedi.
ben de: “Oohhh., Evet, Evet Güler abla, ne demek hazır mısın? tabiy ki hazırım” dedim.
Güler Hanım: “Hadi o zaman. Başlayalım” dedi.
Bacaklarını yana açarak sonra da Kalçalarını kaldırıp deminden beri aramızda ezilen, karnına, kasıklarına batan kalın sikimi Eliyle Bacaklarının arasına aldı. Zevk sularıyla ıslanmış amının dudaklarına sürttü. Sonra biraz daha dizlerinin üstünde kalkıp Sikimin başını amcığının giriş kapısına dayadı. Kale kapısına dayanan koç başı gibiydi. Sularından ıslanan ve kayganlaşan Sikimin başı biraz daha içine girmesi için alçaldı. Zorlanarak girdi yumruk gibi başı. Durdu, birbirlerine alışmasını bekledi. İçinden sular aktığını hissedebiliyordum. Öyle zevk alıyordu ki anlatamam. Sonra oturmaya başladı. Alçaldı, alçaldı. Uzun sikim santim, santim içine gömülüyordu. Kalınlığı içini dolduruyordu. yara, yara giriyordu amcığına… Güler Hanım üstümde ileri geri yaparken bende aşağıya doğru sarkan Ağzımın yanında duran Memelerini Ellerimle tutup Ağzıma götürerek öpmeye, koklamaya yalamaya başladım. ben Memesinin uçlarını Dilimle yalarken Memesinin uçları sertleşerek sivrileşti. ben öperken, yalarken Memelerini bazende dişliyordum onları. dişlerken canı biraz yanıyordu.
Güler Hanım: “ahhhh, ayy, yavaş canım canımı acıdıyorsun, yavaş ol biraz azgın erkeğim, sonra Diş izlerin kalırsa Memelerime Kocam görürse ben nederim ona canım.” dedi.
ben de: “tamam Abla kusura bakma dayanamadım Kadınsızlık başıma vurunca ve sen de böyle ateşli sevişince Memelerini Ağzıma alıp yutmak istedim” dedim.
Güler Hanım: “Mımmmm, Çok güzel, Çok güzel sikin var aşkımm. Harikaaa, Ooohhhh, Öyle özlemişim ki, Tadını unuttum nerdeyse, Dur, bekle, Bekle biraz, Çok kalın sikin var canım. Yumruk gibi içimde. Oooohhhh, Bitirdin beni, Erkeğimmm, Nasıl? Güzel mi? Hoşuna gitti mi sevişmek?” dedi.
ben de: “Ohh., Evet, Çok güzelmiş abla, Çok zevkliymiş, İçin ateş gibi, Elimle yapmaktan daha güzelmiş…” dedim.
Güler Hanım: “Evet, Evet canım, Nasıl, eldiven gibi sardım seninkini değil mi? Benim evde, banyoda nasıl yaptığını seyrettim. Ona benzemez bu. Gerçek am sikiyorsun şimdi” dedi.
ben de: “Hissetmiştim abla, Senin orda olduğunu biliyordum ben. Mahsus yaptım. Senin görmeni istedim. Seni azdırmak istedim. Seni nasıl istediğimi öğren istedim. Oohhh, İyi ki yapmışım, Bak, şimdi içindeyim senin” dedim.
Güler Hanım: “Seni namussuz, seni terbiyesiz, utanmaz” dedi. gülerek. “Demek beni tuzağa düşürdün ha? Beni kötü emellerine alet ettin. sen, Dur bakalım, seni zevkten öldüreyim de gör sen” dedi.
Oturup kalkmaya başladı bunu söylerken, Koca yarak yara, yara içine gömülüyor, kalktığında başına kadar çıkarıp tekrar köklüyordu.
ben de: “Zaten zevkten ölüyorum abla. Çok güzelmiş sevişmek. Keşke daha önce yapsaydık. Çok güzel, Harikasın,sana Bitiyorum, ölüyorum zevkten” dedim.
Güler Hanım: “Ben, Ben de ölüyorum. Oooohhhh, Sikin öldürüyor beni aşkım. Aaahhhh, İçimi yarıyor sikin, Damarlarını bile hissediyorum. Kafası ta dibimde. Aaahhh” dedi.
Kendini tutamıyor, inliyor, orta düzey çığlıklar atıyordu. Üstümde gidip gelirken kaç kez kasılıp boşaldığını bilmiyorum. Amının sıvıları Taşaklarımdan aşağıya doğru akıyordu. Sonra içinden çıkardı, üstümden kalkarak yana devrildi. İkiye ayırdı bacaklarını, beni de Elleriyle tutup üstüne çekti. Bacaklarının arasına aldı.
Güler Hanım: “Diz çök şimdi erkeğim. Ver şu koca sikini bana, içime alayım onu. Ablan yoruldu artık. Şimdi sen sokacaksın bana. Pompalayacaksın beni. İçime sokup çıkaracaksın sikini… İşte böyle” dedi.
Sikimi Eliyle tutup amcığına götürerek soktu yine. Yine yavaş, yavaş girdi içine. Yarısına kadar girdikten sonra kendimi bırakıverdim üstüne, sikimi dibine kadar gömdüm içine.
Güler Hanım: “Aahhhh, Yavaş canım, Yavaş sok, Ooohhhh…, Öyle büyük sikin var ki, canım yanıyor sert girince. Kocamdan büyük seninki” dedi.
Bacaklarının arasında inip kalkmaya başladım. İkiye ayrılmış bacaklarının arasında kalçalarımı avuçlayıp yönlendiriyordu beni. Kalçalarımı avuçluyor, okşuyor, belimden tutup kendine çekiyor, sırtımı tırnaklıyordu. ben, önce yavaştan, yavaştan sokup çıkarıyordum. Sonra hızlanmaya başladım. ben geri Çekiliyor, Amının başına kadar çıkarıp aniden içine gömüyordum, Sikimin başı rahmine vuruyordu sanki. Her çekişimde içinden çıkardığım sikimin boşluğu bir saniye sonra tekrar milimine kadar doluyor, içindeki suları dışarıya fışkırtıyordum. Sularının arka deliğinden aşağıya yatağa süzüldüğünü, altının sırılsıklam olduğunu hissedebiliyordum. Başını kaldırıp dudaklarımı öpüyor, yalıyor, saçımdan çekip çılgın gibi dudaklarımı emiyordu. Narin vücudu, benim gövdemin ağırlığı altında eziliyor, nefessiz kalıyordu. Üstünden kalktığımda hava alabilmek için çırpınıyordu. Sonunda titriyerek boşalmaya başladım. Kasılıyorken içine sokup çıkarmalarım gitgide hızlanıyorum, çılgın bir tempoyla sikiyordum onu. İlk fışkırtmalarımı, Amının içine boşaltırken, o da son kez koyvermeye başladı. Aynı anda boşalıyorduk ikimiz de. Bağıra bağıra, inleye inleye, kıvrana kıvrana orgazm oluyorduk. Sonunda durulduk. Kavgadan çıkmış gibiydik. Kendimi koyuvermiş, üstüne uzanmıştım. o Nefes alamıyordu. altımda boğuluyor gibiydi. Üstünden yuvarladı beni… Kolumu yastık yapıp sarıldı. Başı, geniş göğsümde, bacakları yandan benim kaslı bacaklarıma dolanmış vaziyette kaldık.
Güler Hanım: “Harikasın, Hiç böyle bir sevişme yaşamamıştım kocamla. Böyle tatmin olduğumu, böyle zevk aldığımı hatırlamıyorum. Nasıl aşkım? Güzel miydi? Zevk aldın mı?” diye sordu.
ben de: “Evet, Çok güzeldi abla. Harikaymış” dedim.
Güler Hanım: “Bundan sonra abla yok kocacım. Ben senin karınım artık” dedi.
Uzanıp dudaklarımdan öptü. ben de karşılık verdim ona.
ben de: “Peki aşkım, Peki karıcım, Sen nasıl istersen, Bu zevki yaşattın ya bana. Senin kölenim artık” dedim.
Güler Hanım. “E, hadi o zaman kölem. Biraz dinlen, kendine gel. Sonra tekrar yapalım. Tekrar sik beni. O koca sikini yine içime sok. Tekrar, tekrar Açlığımı doyur benim” dedi.
ben de:“Unuttun mu sahipsizim? Ben de açım. Bu yaşıma kadar seni beklemişim ben. Kolay, kolay bırakmam seni karıcım” dedim.
üstüne çıkarken, Az önce boşaldığım halde sikim yine sert, dik, kalın ve kocamandı. Dediğimi de yaptım. Tekrar, tekrar siktim onu. Dinlene, dinlene Uyuduk, uyandık, seviştik, Sabaha kadar. Sabah gün ağırınca Evine gitti. yatıp Biraz dinlenip kendine gelip, daha sonra oğlunu okula götürmesi gerekiyordu. Oğlunu Okul’a götürdükden sonra Eve gelirken direk benim kapımı çaldı.
ben: “kim o?” değince.
Güler Hanım da: “benim” dedi.
ben sesini duyunca heyecanla kalkıp kapıyı açtım. Yatağımıza, aşk yuvamıza gittik hemen. Öyle yorgunduk ki, öğleden sonraya kadar birbirimizin çıplak bedenlerine sarılıp uyuduk. Üç gün sonra kocası gelince ayrılmak zorunda kaldık. işi olduğundan dolayı Kocası 5 gün kalarak sonra tekrar arabasıyla yurt dışına işe gitmek zorunda kaldı. Kocası gittikten sonra bir bahane uydurup oğlunu yazlıkta oturan dedesine bıraktı. Kuzenleriyle birlikte olacağı için o da çok mutluydu. sonra Güler Hanım benim Evime gelerek Bir hafta boyunca yataktan çıkmadık. Her an, her saniye, bıkmadan, usanmadan seviştik, koklaştık. Benim evimde, onun evinde… Korkmadan, çekinmeden, Evin her köşesi bizim seks yapmamız içindi. Günah yuvamızdı, mutluluk yuvamızdı.
Güler Hanım: “Kocasının altına yatıp sevişirken ondan aldığı zevk benim ona verdiğim zevkin yerini tutamadığını. benim görmeyen gözlerim, onun bütün Vucudunda dolaşan parmaklarımı aklından çıkaramadığını” söyledi bana.

Ben Gizem, boğalar gibi azdıra azdıra boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 0044 560 18 39

Leave a Reply

You must be logged in to post a comment.